User stories ve job stories, birbirine isim, tema ve kullanım olarak neredeyse birebir örtüşüyor. Ancak bu yargıya varmak için önümüzde uzun bir yol var. Roadtrip dediğimiz yol filmlerine bakalım şimdi de. Bu filmlerde hikaye a noktasından b noktasına uzanırken, bazen 'Mad Max: Fury Road gibi örneklerde yolculuğun kendisine tanıklık ederiz. Ancak bazı filmlerde bu yol, başkahramanın değişimine, fikirlerine ve duygularına ulaşmamız için yalnızca bir aracıdır; Thelma & Louise filmindeki gibi. Yani bazen “varış noktası”, bazen “ana kahraman” senaryomuzun kalbi oluyor. Kullanıcı hikayeleri ve yapılacak işlerin hikayeleri de benzer bir ilişkiye sahiptir. Kullanıcı hikayelerinin odağında kullanıcının davranışları, kaygıları, tercihleri ve ihtiyaçları varken; yapılacak işlerin hikayesinde gidilecek yol ön plandadır. Bu içerikte “ana kahraman olarak” ve “bu yolculukta” vurgusuyla karşımıza çıkan önemli çerçevelerden olan, user stories ve job stories arasındaki farklar ve benzerliklerinin yanı sıra, ne zaman başvurmamız gerektiğini inceliyoruz.
İçindekiler:
- User Stories (Kullanıcı Hikayeleri) Nedir?
- Job Stories (Yapılacak İşlerin Hikayesi) Nedir?
- User Stories ve Job Stories Benzerlikleri ve Anahtar Farkı
- Ne Zaman User Stories, Ne Zaman Job Stories Kullanılmalı?
- Yapay Zeka User Stories ve Job Stories Benzerlik ve Farklarını Özetliyor
User Stories (Kullanıcı Hikayeleri) Nedir?
User stories, kullanıcının ürünle etkileşimini senaryolaştıran ve ürün yönetimi süreçlerinde geliştirilen özellikleri doğal bir dille anlatmak için kullanılan bir çerçevedir. Ürünü geliştiren taraftan kullanan tarafa doğru değişen bir perspektif ile birlikte değer önerisi, ihtiyaçlar ve çözümler ekseninde bir nevi test edilir. Formülü ise “kim + ne + neden şeklinde çözümlenir. Örneğin, “serbest zamanlı bir çalışan olarak gider-gelir dengemi görmek istiyorum ki bütçemi doğru planlayabileyim”, bir kullanıcı hikayesi oluşturur. Burada kullanıcının erişmek istediği fayda doğru miktarda harcama yapmak, bunun için almak istediği aksiyon ise gelir gider dengesini görmek. Ürün yöneticisi olarak ürünleri bu açıdan görmek, insan odaklı inovasyon için en temel adım olan kullanıcı merkezlilik ve empatiye olanak tanımasıyla önem kazanıyor.
Kullanıcı Hikayelerinden Agile Çerçeveye
Kullanıcı hikayeleri yalnızca empati kurmak için değil, çevik geliştirme süreçleri için de oldukça işlevsel bir yöntemdir. Kullanıcı hikayeleri, initiatives, yani girişim ve epics, yani sprints denilen akışı sağlama adına da harita işlevi görür. Peki, kullanıcıya doğru hedefi sağlamak için doğru aksiyon almasını mümkün kılacak özelliğin inşasında bu hikayeler nasıl bir plan sağlıyor?
Job Stories (Yapılacak İşlerin Hikayesi) Nedir?
Job stories, yani yapılacak işlerin hikayesi, kullanıcıların ürünle etkileşimleri sürecinde hangi esnalarda acı noktalarına sahip olduğunu tespit etmek ve anlatmak için başvurduğumuz bir yöntemdir. Burada vurgu “kullanıcı” yerine “zaman ve aşama” üzerindedir. Ürün yönetimi süreçlerinde sorunları tespit etmek ve en doğru şekilde elimine etmek için bu hikayeler, kısa ve anlaşılır olmasıyla işimize yarıyor. Formülü ise “ne zaman/durum + motivasyon + sonuç” şeklinde geliyor. Örneğin, “Şimdiki gelir ve giderime baktığımda, arasındaki aylık dengeyi görmek istiyorum ki daha doğru bir bütçe planlaması yapabileyim” bize gider ve gelir arasındaki ilişkinin açık bir şekilde görünmediğini ve bu yüzden kullanıcının daha çok iş almaya mı ihtiyaç duyduğunu ya da diğer aya göre daha mı az harcaması gerektiği bilgisinin eksikliğini gösteriyor. Üründeki bu açığı ve kullanıcının acı noktasını yakalamak, büyük bir büyüme potansiyeli taşıyor. JTBD ile epey yakın bir ilişkiye sahip olan bu çerçeve, yine işlev sağlamak için doğru noktaya parmak basıyor.
Yapılacak İşlerin Hikayesinden Sprint Koşmaya
Tıpkı kullanıcı hikayeleri gibi, yapılacak işlerin hikayeleri de ürün geliştirme sürecini bir ritme sokuyor. Acı noktasını, sürtünmeyi ya da bir yoksunluğu elimine etmek için hangi girişim (initiatives) içinde olup, hangi sprintleri (epics) koşmalıyız sorusunun yanıtı, yapılacak işler hikayelerinde gizli.
User Stories ve Job Stories Benzerlikleri ve Anahtar Farkı
- Her ikisi de teknik özelliklere odaklanmadan önce, son kullanıcı perspektifinden ürün gereksinimlerini yakalamak için kullanılır.
- Her ikisi de üç ana bileşeni içeren yapılandırılmış bir formatı takip eder: Kullanıcı hikayeleri: [kim] + [ne] + [neden]; iş hikayeleri: [durum] + [motivasyon] + [sonuç]
- Her ikisi de tüm paydaşların anlayabileceği basit, teknik olmayan bir dil sayesinde iletişimi kolaylaştırır.
- Her ikisi de projeleri sprint planlaması için yönetilebilir iş parçalarına ayırmak konusunda fayda sağlar.
- Her ikisi de değer teslimine odaklanır - ekiplerin neden bir şey inşa ettiklerini ve başarının nasıl göründüğünü anlamalarına yardımcı olurlar.
- Her ikisi de gereksinimleri hafif ve uyarlanabilir tutarak iteratif süreçleri destekler.
- Her ikisi de ürün geliştirmede kullanıcı merkezli odaklanmayı sürdürmeye yardımcı olur.
User stories ve job stories arasındaki ana fark ise amaçları veya değerleri değil, bakış açılarıdır - kullanıcı hikayeleri kullanıcının kim olduğunu vurgularken, iş hikayeleri kullanıcının içinde bulunduğu durumu vurgular. User stories, ürünün “kim” için önemli olduğunu vurgularken, job stories ürünün hangi durumda önemli olacağını gösterir. Yani biri ürünün kim için fayda sağladığına odaklanıp geliştirmede kullanıcıya odaklanırken, bir diğeri ise ne zaman fayda sağladığına odaklanır ve sürtünmeleri, acı noktalarını azaltır.
Ne Zaman User Stories, Ne Zaman Job Stories Kullanılmalı?
Kullanıcı Hikayeler ve iş hikayeleri arasındaki temel farkın, personanın ürün kimliğindeki ağırlığı diyebiliriz. Misal, bir ürünün kullanıcı tabanı birden fazla persona barındırabilir, ya da ürün bir faydadan ziyade tamamen belli bir personaya değer sağlama amacı taşıyabilir. İşte bu çerçevelerin en doğru yerde, amaçta ve zamanda kullanımları da bu kilit fark üzerinden belirleniyor.
Kullanıcı Hikayeleri şu durumlarda kullanmak daha faydalıdır:
- Katı yazılım gereksinimleriyle çalışırken - özellikler dahilinde kalırken kullanıcı odağını korumaya yardımcı olur.
- Farklı ihtiyaçları olan farklı kullanıcı segmentleriyle başa çıkarken kullanıcı hikayelerine danışılır.
- Farklı kullanıcıların ürünle nasıl etkileşime girdiğine dair hipotezleri test ederken öne çıkar.
İş Hikayeleri ise şu durumlarda biçilmiş kaftandır:
- Yapılması Gereken İşler (JTBD) çerçevesini takip ederken uyum sağlar.
- Gereksinimlerin esnek olduğu durumda ve ekibin sorunları birden fazla açıdan keşfetmesi gerektiğinde iş hikayelerine başvurulur.
- Odak, kullanıcı kişiliklerinden ziyade görev tamamlama üzerinde olduğu zaman fayda sağlar.
- Basit işlevlerden dönüşümsel yaklaşımlara, yani aktivite odaklı olma noktasından sonuç odaklı olmaya odaklandığımızda öne çıkar.
Yapay Zeka User Stories ve Job Stories Benzerlik ve Farklarını Özetliyor
Kullanıcı hikayeleri ve iş hikayeleri farklı amaçlara hizmet eder. Kullanıcı hikayeleri, "Ben bir [kullanıcı] olarak..." şeklinde başlayan ve kullanıcının kim olduğunu ve neyi başarmak istediğini vurgulayan hikayelerdir. İş hikayeleri ise "Bir [durum] olduğunda, [motivasyon] istiyorum, böylece [sonuç] elde edebilirim" şeklinde başlar ve yapılan görev yerine durumu vurgular. İş hikayeleri, kullanıcıların ihtiyaçlarının benzer olduğu durumlarda daha etkilidir, oysa kullanıcı hikayeleri, farklı kullanıcı ihtiyaçlarının bulunduğu ürünlerde daha yararlıdır. Her iki hikaye türü de birleştirilerek görev hakkında daha zengin bir anlayış elde edilebilir.