2000 yıl öncesinden, yaklaşık 1970’lere kadar, insanı rasyonel bir varlık olarak tanımladık. Bu tanımda insanlar bir karar vermeden önce kendilerine zaman tanır, uzun uzun durumun eksisini, artısını tartar ve nihai sonucu gerekçelendirirdi. Belki de tarih boyu, kendimizi akılcı sayma kaprisinin dayanılmaz hafifliğine kaptırdık. Ancak akılcılığın egemenliği, yerini sezgiciliğe bıraktı. Kahneman’ın popüler kıldığı ikili sistemle, bireylerin karar verme süreçlerinin daha çok ani şekilde duygulardan ve sezgilerden türetildiği gerekli çalışmalarda gösterildi. Artık biliyoruz ki, insanların karar alma mekanizmalarında, ağırlıklı olarak duyguların ve sezgilerin sözü geçiyor.
Bugünkü konumuz olan Neurodesign, Neurotasarım ya da sezgisel tasarım da bahsettiğimiz duygu yükü ağır karar verme süreçlerinin tasarımda vuku bulmuş bir disiplinidir. Bugün Neurodesign konusunu inceleyecek, sinir biliminin ilkeleriyle nasıl daha kullanıcı odaklı ve dostu tasarımlar yaratılacağının ipuçlarını vereceğiz.
Neurodesign (Nörotasarım) Ne Demektir?
Neurodesign, sinir bilimin ve kullanıcı arayüzü tasarımın aynı potada eridiği bir alandır. Neurodesign, kullanıcıları duyguları ve sezgilerinden yakalayarak daha iyi deneyimler sunacak tasarımları yaratma konusuna odaklanır. İlgi uyandırıcı, duygu bağı kurmayı sağlayan, kullanılabilir ve etkileyici tasarımlar yaratmak için UI/UX uzmanları nörolojinin ilkelerine tutunur. Bu tanımla birlikte “tasarımcıların da işi çok zor” diye düşünüyor olabilirsiniz. Evet, zor olmasına zor. Ancak bugün etkileşime geçtiğimiz pek çok şeyle ve pek çok yerde, Neurodesign unsurlarıyla karşılaşıyor, yeterince başarılı şekilde ortaya koyulduysa hedeflenen bağı ürünle kuruyoruz.
Nörotasarım ve UX/UI: Beyin Odaklı Kullanıcı Deneyimi Tasarımı Hedefleri, İlkeleri, Çıktıları
Nörotasarım Yaklaşımının Hedefleri
Nörotasarım uygulamasının ana hedefi, kullanıcıya optimum deneyimi sunmaktır. Kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yönelik hedefler, hamleler ve Neurodesign ilkelerinden türetilmiş örneklerini tabloda inceleyebilirsiniz.
Neurodesign Prensipleri
Duygulara temas eden tasarım pratiklerine yönelik bir üstte yer verdiğim tablo, konuyu bizler için daha somut kılıyor. Şimdi de Neurodesign prensiplerine birlikte bakalım ve teorik açığı da kapatmaya çalışalım.
Dikkat Yönetimi (Attention Management)
- Sorun ve Hedef: İnsan zihni sınırlı dikkat kapasitesine ya da odak süresine sahiptir. Bu dikkat aralığını ekonomik yönetmek de daha optimize bir kullanıcı deneyimi sağlar.
- Uygulama: Önemli bilgileri ön plana çıkarın, gereksiz detayları azaltın. Görsel hiyerarşiyi kullanarak kullanıcının dikkatini yönlendirin.
Bilgi Mimarisi ve Chunking
- Sorun ve Hedef: Beyin, bilgiyi bir kütle olarak değerlendirmek yerine, bütünü parçalara bölerek anlamlandırmaya yatkındır. Doğru bilgi mimarisi, daha anlaşılır bir içerik sağlar.
- Uygulama: İlgili bilgileri mantıksal gruplar halinde sunun. Miller'ın "Sihirli Sayı 7±2" kuralını göz önünde bulundurun.
Pattern Tanıma
- Sorun ve Hedef: Predictive coding, ya da tahminsel kodlama, zihnin belli örüntüleri tamamlamasını destekler. Autocorrect uygulamaları buna örnek gösterilebilir. İnsan zihni örüntüleri takip ederek daha kolay şekilde işler.
- Uygulama: Tutarlı tasarım öğeleri ve navigasyon yapıları kullanın. Kullanıcıların zihinsel modellerine uygun tasarımlar oluşturun.
Duygusal Tasarım (Emotional Design)
- Sorun ve Hedef: Duygusal tepkileri tetiklemek, kullanıcıların karar verme sürecini doğrudan etkiler. Negatif duygular (korku, nefret, endişe, suçluluk…), kullanıcıların kararlarını zorlaştırabilir ve deneyimi olumsuz yönde etkileyebilir.
- Uygulama: Pozitif duygular uyandıran renk, şekil ve görseller kullanarak kullanıcıya kendisini daha iyi hissettirmek ve daha iyi bir deneyime ortam sağlamak.
Bilişsel Yük (Cognitive Load) Yönetimi:
- Sorun ve Hedef: Beyin, aşırı bilgi yüklemesinde performansı düşer. Bilgi işlemeyi adım adım, daha kolay özümsenir hale getirmek oldukça kritiktir.
- Uygulama: Karmaşık görevleri daha küçük, yönetilebilir adımlara bölün. Progressive disclosure tekniğini kullanın.
Hatırlanabilirlik
- Sorun ve Hedef: Beyin, yalnızca bir defa karşılaştığı bilgiyi hatırlamakta zorlanır. Bilginin kalıcı olması için doğru sayıda ve şekilde tekrarını sağlamak önemlidir.
- Uygulama: Önemli bilgileri vurgulayın ve düzenli olarak tekrarlayın. Mnemonik teknikler kullanın.
Görsel İşleme Optimizasyonu
- Sorun ve Hedef: Beyin, metinleri işlemekte, görselleri işlemeye nazaran zayıf kalır. Bilgiyi ve veriyi görselleştirmek daha anlaşılır bir içerik yaratır.
- Uygulama: Karmaşık bilgileri infografikler, ikonlar ve grafiklerle sunun.
Geri Bildirim ve Ödül
- Sorun ve Hedef: Pozitif Pekiştirme ilkesine göre, beyin olumlu geri bildirimler ve ödüller aldığında dopamin salınımı artar. Kullanıcı deneyimi optimizasyonunda geri bildirime sıkça yer verilmelidir.
- Uygulama: Kullanıcı eylemlerine hızlı ve olumlu geri bildirimler verin. Mikro-etkileşimler ve ödül sistemleri kullanın.
Sosyal Prova
- Sorun ve Hedef: İnsan beyni, başkalarının davranışlarından kolay bir şekilde etkilenen yapıya sahiptir. Bireylerin başkalarının olumlu davranışlarından ilham almasını sağlamak önemlidir.
- Uygulama: Kullanıcı değerlendirmeleri, popülerlik göstergeleri ve sosyal paylaşım özelliklerini entegre edin.
Gestalt Prensipleri
- Sorun ve Hedef: Beyin, görsel öğeleri parçalar olarak değil, bir bütün şeklinde algılamaya yatkındır. Daha mantıksal sırayla düzenlenmiş görsellerle bütünsel tasarımlar yaratmak kullanıcı deneyimini iyileştirecektir.
- Uygulama: Yakınlık, benzerlik, süreklilik gibi Gestalt prensiplerine uygun tasarımlar oluşturun.
Neurodesign Kurallarına Uyarak Tasarım Yaratırken Sıkça Ziyaret Etmeniz Gereken Sorular
- Yarattığım tasarımım kullanıcının dikkatini nereye ve nasıl yönlendiriyor?
- Arayüzümüz kullanıcının bilişsel yükünü nasıl etkiliyor?
- Bu tasarım hangi duygusal tepkileri tetiklemeye yatkın?
- Kullanıcıların zihinsel yatkınlıklarıyla tasarım ne kadar paralel?
- Arayüzde yeterince geri bildirim mekanizması yer alıyor mu?
- Tasarımımız farklı kullanıcı gruplarının ihtiyaçlarını karşılamakta ne kadar yeterli?
- A/B testlerimiz nörolojik tepkileri ölçüyor mu?
Neurodesign Uygulamaları: İyi, Kötü ve Çirkin
Windows 8 ve Başlat Butonu Krizi
Windows 8 ile beraber, yılların “Başlat” düğmesi kaldırıldı. Bu radikal değişim, maalesef iyi olmayan bir kullanıcı deneyimine yol açtı. Bu örnek, kullanıcıların yerleşik zihinsel modellerini ile arayüz tasarımı arasındaki paralelliğin önemini gösteriyor.
Başarılı Bir Neurodesign Uygulaması Örneği: Google Anasayfası
Google Anasayfası ise, ilgi yönetimi konusunda başarılı bir kullanıcı deneyimi tasarımını temsil ediyor. Oldukça sade bu tasarım, kullanıcıların hızlıca amaçlarına ulaşmasını kolay bir şekilde sağlıyor.
Nörotasarım İlkelerinden Arayüzlere Kalan
İnsan rasyonel bir varlık olduğu kadar, aynı zamanda duygularıyla hayatta kalan da bir varlıktır. Duygular aniden ortaya çıkar ve bireylere anlık kararlar aldırmada rol oynar. İnsan zihnini gelişen teknolojiyle daha iyi tanıdıkça, dünyayı duygularımızla filtrelediğimizi de öğrendik. İnsan zihninin derinliklerine daldıkça da, pek çok disiplin yine insana dair çok fazla şey öğrendi. Tasarım dünyası da elbette bu bulgulara sırt çevirmek bir yana; onları iyice benimsedi. Nörotasarım, insan zihnininin sınırları, yatkınlıkları ve yetenekleriyle, yine insana bir adım daha yaklaşan dizaynlar yaratmanın peşinde. Nörolojinin ilkelerinden yola çıkan tasarımcılar, kullanıcıdan ilham aldıkça daha iyi deneyimler, daha başarılı arayüzler bizleri karşılacak. Kısacası nörotasarım, günün sonunda duygularla el sıkışan, doğru ve kolay alınmış kararları tetikleyen teknikler olarak UI/UX dünyasının kilit taşlarından oluyor.