Geçtiğimiz hafta bir eğitim videosu kaydettik. Bugün ise o içerik; YouTube’da uzun video, blogda yazı, sosyal medyada kısa klipler ve bültenimizde öne çıkan başlıklar olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik bu dönüşüm için neredeyse hiçbir manuel işlem yapmadık.

Bu bir gelecek senaryosu değil; Brick’te günlük olarak çalışan AI otomasyon sistemimizin doğal bir çıktısı.

Birçok kişi hâlâ “Yapay zeka neler yapabilir?” sorusunu sorarken, biz Brick’te AI’ı aktif bir ekip arkadaşı gibi konumlandırıyoruz. Tek bir içerikten onlarca farklı format üretiyor, yüzlerce kaynaktan otomatik bültenler oluşturuyor ve sosyal medya içeriklerimizi uçtan uca yapay zekayla hazırlıyoruz.

Eskiden bu tür sistemler ciddi teknik bilgi gerektirirdi. Bugün ise Airtable, n8n ve Claude gibi araçlarla herkes kendi otomasyonlarını kurabilir. Biz Brick’te tam olarak bunu yaptık — bu yazıda da sistemi nasıl kurguladığımızı adım adım paylaşıyoruz.

Temelden Başlayalım: Otomasyon Üçgeni

Süreç otomasyonunda üç temel yapı taşı var: veri depolama, veri gösterme ve bu ikisi arasındaki bağlantılar. Düşünün ki Airtable bilgilerinizi saklayan bir dolap, görseller ve arayüzler bu bilgiyi gösteren vitrin, n8n gibi araçlar ise bu iki yer arasında mekik dokuyan kurye.

Brick'te bu üçlüyü şöyle kullanıyoruz: Tüm eğitim içeriklerimiz, kursiyerlerimiz, blog yazılarımız Airtable'da saklanıyor. n8n bu verileri alıp işliyor, Claude API ile zenginleştiriyor ve sonucu tekrar Airtable'a ya da doğrudan yayınlama kanallarına gönderiyor. Sistem basit ama güçlü.

ChatGPT ve benzeri yapay zeka araçlarının hayatımıza girmesiyle bu yapı bambaşka bir boyut kazandı. Artık sadece veri aktarmıyoruz, aynı zamanda anlam çıkarıyor, içerik üretiyoruz ve otomatik kararlar veriyoruz. Bu dönüşüm özellikle içerik üretimi ve sosyal medya yönetiminde işimizi kökten değiştirdi.

Video İçeriklerinden Çoklu Formatlara: Tek Tuşla

Brick'teki en etkileyici otomasyonlardan biri video içerik sürecimiz. Bir eğitim videosu kaydettiğimizde ne oluyor biliyor musunuz?

Önce video otomatik olarak yazıya dönüşüyor. Sonra yapay zeka bu yazıyı analiz edip en önemli bölümleri belirliyor. Ardından bu bölümlerden kısa klipler çıkarılıyor. Aynı zamanda blog yazısı taslağı hazırlanıyor, sosyal medya metinleri oluşturuluyor ve özet haber maddeleri üretiliyor. Tüm bu süreç dakikalar içinde tamamlanıyor.

Bunu yaparken Descript video kesiyor, NotebookLM içeriği analiz ediyor ve n8n tüm süreci yönetiyor. İnsan müdahalesi sadece son kontrol aşamasında gerekiyor. Yoksa manuel olarak günler sürecek bir işi otomatik hale getirmiş oluyoruz.

Viral Klip Üretimi

Video otomasyonumuzun en ilginç yanlarından biri viral potansiyeli yüksek kısa klipleri otomatik bulması. Sistem uzun eğitim videolarını dakika dakika analiz ediyor, sosyal medya için uygun bölümleri tespit ediyor ve bunları otomatik olarak kesiyor.

Eskiden bir editör saatlerce video izleyip "bu bölüm iyi olur" diye not alıyordu. Şimdi yapay zeka bunu anında yapıyor. Tabii ki insan gözü hâlâ önemli—ama ön eleme yapay zeka sayesinde çok daha hızlı.

Blog Yazılarını Çoklu Agent Sistemiyle Yazıyoruz

Brick'te blog yazılarını da yapay zeka yardımıyla üretiyoruz. Ama burada farklı bir yöntem kullanıyoruz: çoklu agent sistemi. Ne demek bu? Basitçe söylemek gerekirse, her yazı bölümü için ayrı bir yapay zeka uzmanı çalışıyor.

Bir agent giriş yazıyor, başkası ana gövdeyi oluşturuyor, bir diğeri sonuç bölümünü hazırlıyor. Her biri kendi işinde uzmanlaşmış durumda. Sonunda bu parçalar birleşip tutarlı bir bütün oluşturuyor. Tek bir yapay zekadan çok daha kaliteli sonuçlar alıyoruz böylece.

Airtable ve n8n burada yine devreye giriyor. Eğitim transkriptleri Airtable'da bekliyor, n8n bu metinleri alıp farklı agentlara gönderiyor, her agent kendi bölümünü yazıyor ve n8n tekrar bunları birleştirip Airtable'a kaydediyor. Sistem sanki kendi kendine çalışan bir blog yazarlığı atölyesi gibi.

Sosyal Medyayı Otomatik Yönetmek

Brick'in LinkedIn ve Instagram hesaplarını görüyorsunuz değil mi? O gönderi akışının büyük kısmı otomatik. Şaka değil, gerçekten.

Sistem haberlerden, blog yazılarından ve eğitim içeriklerinden otomatik olarak sosyal medya postları üretiyor. Hem metni yazıyor hem de görselleri hazırlıyor. Placid aracıyla görsel tasarım otomasyonu yapıyoruz, LinkedIn ve Instagram için dikey formatlar otomatik oluşturuluyor.

Tabii her şeyi otopilota almıyoruz. İnsan onayından geçmeden hiçbir gönderi yayınlanmıyor. Ama ön hazırlık tamamen otomatik olunca sosyal medya yönetimi çok daha verimli hale geliyor.

Halüsinasyonu Önlemek: RAG Sistemi

Yapay zeka kullanırken en büyük sorunlardan biri "halüsinasyon"—yani yapay zekanın olmayan bir bilgiyi sanki gerçekmiş gibi sunması. Claude'a "Brick'in geçmiş projelerinden örnekler ver" dediğinizde, eğer dikkatli olmazsanız hiç yapmadığımız projelerden bahsedebilir.

Bunu önlemek için RAG (Retrieval Augmented Generation) sistemi kurduk. Ne yapıyor bu sistem? Basitçe: yapay zekaya soru sormadan önce kendi veri tabanımızdan ilgili bilgileri buluyor ve "işte gerçek bilgiler, bunlara göre cevap ver" diyor.

Geçmiş tüm tekliflerimiz, blog yazılarımız, bültenlerimiz vektörel bir veri tabanına dönüştürüldü. Artık yapay zeka Brick hakkında bir şey söylediğinde, gerçek verilerimize dayanarak konuşuyor. Uydurma ihtimali neredeyse sıfıra indi.

Günlük Haber Bülteni Otomasyonu

Brick'te günlük haber bülteni çıkarıyoruz. 254 farklı kaynaktan gelen haberleri takip ediyoruz. İnsan gücüyle bunu yapmak imkansız olurdu. Ama otomasyon sistemi sayesinde her gün otomatik hazır.

Sistem nasıl çalışıyor? Her 10 dakikada bir tüm kaynaklardan yeni haberleri tarıyor. Yapay zeka bu haberleri kategorilere ayırıyor ve önem puanı veriyor. En önemli haberler otomatik olarak bülten formatına dönüştürülüyor. Sabah 9'da editör giriş yaptığında günlük bülten hazır bekliyor.

Bu sistem sayesinde ne hiçbir önemli haberi kaçırıyoruz ne de manuel taramamız gerekiyor. Zaman kazancı muazzam—eskiden saatler süren iş dakikalara indi.

Maliyet ve Verimlilik Dengesi

"Tamam da bu sistemler çok pahalı olmalı" diyebilirsiniz. Aslında tahmin ettiğinizden çok daha uygun maliyetli. API çağrı bazlı ücretlendirme olduğu için sadece kullandığınız kadar ödüyorsunuz.

Brick'te token yönetimi yaparak maliyetleri optimize ediyoruz. Prompt engineering ile daha az kelime kullanarak aynı kalitede sonuç alıyoruz. Toplu işlemlerle birim maliyeti düşürüyoruz. Sonuç? Bir içerik üretim sürecini 8 saatten 20 dakikaya indirdiğimizde, API maliyeti personel maliyet tasarrufunun yanında hiç kalıyor.

Performans ölçümü de yapıyoruz sürekli. Ne kadar hızlı işliyor? Hata oranı nedir? İşlem başına maliyet ne? Bu veriler sayesinde sistemi sürekli iyileştiriyoruz.

Hiç Baştan Başlamaktan Korkmayın

Brick'te öğrendiklerimizden biri şu: Her zaman yeniden başlayabilirsiniz. FIFA Ultimate Team mantığını hatırlayın—her sezon baştan başlarsınız ve bu sizi korkutmaz. Otomasyon da öyle.

"AI çok gelişiyor, öğrensem de eski mi olur?" diye düşünmeyin. Problem odaklı düşünün: Hangi süreçleriniz çok zaman alıyor? Hangisi tekrar eden işlerden oluşuyor? Oradan başlayın.

Biz Brick'te de böyle yaptık. Önce en sıkıcı işi otomatikleştirdik: eğitim videolarının YouTube'a yüklenmesi. Sonra eklentiler geldi: transkript, blog, sosyal medya... Her adım bir öncekinin üzerine inşa edildi. Brick by brick... :))

Sonuç: Geleceği Şimdi Yaşıyoruz

‍

No-code otomasyon araçları ve yapay zeka teknolojileri birleşince ortaya muazzam bir güç çıkıyor. Brick'te bunu her gün yaşıyoruz. Karmaşık iş süreçlerini basit, yönetilebilir parçalara bölüyoruz ve yapay zeka gücüyle otomatikleştiriyoruz.

Bu sadece zaman ve maliyet tasarrufu değil aynı zamanda kalite artışı anlamına geliyor. İçeriklerimiz daha tutarlı, daha hızlı üretiliyor ve sürekli gelişen bir sistem üzerinde çalışıyoruz.

Video üretiminden haber analizine, blog yazımından sosyal medya yönetimine kadar her alanda otomasyon mümkün. Ve bunun için kod bilmenize gerek yok. Doğru araçları doğru şekilde kullanmanız yeterli.

Artık soru: "Bu teknolojileri kullanmalı mıyım?" değil. Soru şu: "Hangi süreçlerimden başlamalı ve ne kadar hızlı uygulamalıyım?" Çünkü otomasyon treni kalkıyor ve Brick olarak biz çoktan bindik.

Peki siz? Hangi sürecinizi otomatikleştirmeye hazırsınız?

‍